Gazete Fotoğrafları Üstüne

Gazete Fotoğrafları Üstüne

Gazete Fotoğrafları Üstüne | Nazım Hikmet 1 Kara Yara Birinci sayfada yatıyor iki sütun üstüne                                     iki çıplak yavrucuk,birinci sayfada iki sütun üstüne                                     bir avuç kemik deri.Delinmiş patlamış etleri.Biri Diyarbakırlı, Erganili biri.Kolları bacakları kargacık burgacık,kafaları kocaman,ağızları korkunç bir haykırışla açık,birinci sayfada taşla ezilmiş iki kurbağacık.İki kurbağacıkkara yaralı iki yavrum benim.Yılda kim bilir kaç bininizacı suya bile…

Dünyayı Verelim Çocuklara

Dünyayı Verelim Çocuklara

Dünyayı Verelim Çocuklara | Nazım Hikmet Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüneallı pullu bir balon gibi verelim oynasınlaroynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasındadünyayı çocuklara verelimkocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibihiç değilse bir günlüğüne doysunlarbir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığıçocuklar dünyayı alacak elimizdenölümsüz ağaçlar dikecekler

Çocuklar Ölebilir Yarın

Çocuklar Ölebilir Yarın

Çocuklar Ölebilir Yarın | Nazım Hikmet ……………………….Çocuklar ölebilir yarın,hem de ne sıtmadan ne kuşpalazındandüşerek de değil kuyulara filân;çocuklar ölebilir yarın,çocuklar sakallı askerler gibi ölebilir yarın,çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığında,ne bir santim kemik, ne bir damla kan,çocuklar ölebilir yarın atom bulutlarının ışığındaarkalarında bir avuç kül bile değil         arkalarında gölgelerinden başka bir şey…

Büyük İnsanlık

Büyük İnsanlık

Büyük İnsanlık | Nazım Hikmet Büyük insanlık gemide güverte yolcusu                                        tirende üçüncü mevki                                        şosede yayan                                        büyük insanlık. Büyük insanlık sekizinde işe gider                                        yirmisinde evlenir                                        kırkında ölür                                        büyük insanlık. Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter                                        pirinç de öyle                                        şeker de öyle                                        kumaş da öyle                                        kitap da öyle            büyük insanlıktan başka herkese yeter. Büyük insanlığın toprağında gölge…

Bulutlar Adam Öldürmesin

Bulutlar Adam Öldürmesin

Bulutlar Adam Öldürmesin | Nazım Hikmet Analardır adam eden adamıaydınlıklardır önümüzde gider.Sizi de bir ana doğurmadı mı?Analara kıymayın efendiler.          Bulutlar adam öldürmesin. Koşuyor altı yaşında bir oğlan,uçurtması geçiyor ağaçlardan,siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.Çocuklara kıymayın efendiler.          Bulutlar adam öldürmesin. Gelinler aynada saçını tarar,aynanın içinde birini arar.Elbet böyle sizi de aradılar.Gelinlere kıymayın efendiler.          Bulutlar adam öldürmesin….

Bir Küvet Hikayesi

Bir Küvet Hikayesi

Bir Küvet Hikayesi | Nazım Hikmet 1 Süleyman’a karısı telefon etti :— Konuşan ben,     ben, Fahire.     Tanımadın mı sesimden?     Demek çok bağırdım birdenbire.     Çığlık mı?     Belki…     Hayır,              çocuklar hasta değil.     Dinle beni :     İşini bırak da gel,     çabuk ol ama.     Telefonda anlatamam,                               olmaz.     Daha kıyamet kadar vakit var akşama.     Saatlar, saatlar,     kıyamet kadar.     Sorma.     Dinle…

Hasret

Hasret

Hasret | Nazım Hikmet Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeliBelini sarmayalıGözünün içinde durmayalıAklının aydınlığına sorular sormayalıDokunmayalı sıcaklığına karnının.Yüz yıldır bekler beniBir şehirde bir kadın.Aynı daldaydık aynı daldaydıkAynı daldan düşüp ayrıldıkAramızda yüz yıllık zamanYol yüz yıllık.Yüz yıldır alaca karanlıktaKoşuyorum ardından.

Yatar Bursa Kalesinde

Yatar Bursa Kalesinde

Yatar Bursa Kalesinde | Nazım Hikmet Sevdalınız komünisttir,on yıldan beri hapistir,yatar Bursa kalesinde.Hapis ammâ, zincirini kırmış yatar,en âlâ bir mertebeye ermiş yatar,yatar Bursa kalesinde.Memleket toprağındadır kökü,Bedreddin gibi taşır yükü,yatar Bursa kalesinde.Yüreği delinip batmadan,şarkısı tükenip bitmeden, cennetini kaybetmeden,yatar Bursa kalesinde.

Stronsium 90

Stronsium 90

Stronsium 90 | Nazım Hikmet Acayipleşti havalar,bir güneş, bir yağmur, bir kar.Atom bombası denemelerinden diyorlar. Stronsium 90 yağıyormuş     ota, süte, ete,     umuda, hürriyete,     kapısını çaldığımız büyük hasrete. Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,ya dünyamıza inecek ölüm.