Beşinci Mevsim

Sence de güzel bir baharı hak etmedik mi?
Sence de bir deniz kenarını,
Ağaçların serinliğinde mola vermeyi,
Deniz kabuklarıyla ortaklaşa kumsalı paylaşmayı,
Şemsiyelerin kontrolünde güneşlenmeyi,
Yana yakıla güneşle yanmayı,
Sonra soğuk bir bira içmeyi,
Belki dondurma yemeyi,
yada o’na dondurma ısmarlamayı,
Sonra suya güvenmeyi, -batan tüm gemilerine rağmen-,
Batan tüm güneşlere rağmen ay ışığında müzik dinleyip, dinlenilmeyi hak etmedik mi?
hak ettik.
Çok hak ettik.
Çok da ıslanmak isteriz baharı karşılayan sellukalı kızın yağmur damlası gözlerinde,
Çok da ıslandılar onlar kış bahçelerinde.

Sence de hak etmedik mi şu baharı?
Kurulanmayı.
Deniz kenarını.
Kumsalı.
Plaj şemsiyelerini andıran göz kapaklarında seyirdeyim bu zamanlarda.
Dinlenilmeyi bekleyen bir orkestrayım bağırışlarımda bazen.
O ise solo, tuvalinde kemanıyla.
Birleşiyor tüm enstrümanlar, her konser başladığında.
Öyle bir konser ki, tüm serçeler de, deniz kabukları da şaşkın,
Kainat emin, kediler gururlu.
Beraber dinleniyoruz, baharın en güzel müzikalinde; sarıldığımda tuvalime.

Eray Dedik