Çağrışımlar

Çağrışımlar

Çağrışımlar | Özdemir Asaf Çok küçük bir yalanı Çok büyük bir orantıda Dinlediniz mi.. Çok büyük bir yalanı Çok yalın bir doğrultuda Söylediniz mi.. Gecikmiş bir gizlemi, Birikmiş bir özlemi Sakladınız mı.. Gelmeyecek bir gideni, Olmayacak bir nedeni Beklediniz mi.. Bir gerçeği erken, Bir açlığı tokken Anladınız mI.. Hep mi hep ölecekmiş gibi, Hiç mi…

Lavinia

Lavinia

Lavinia | Özdemir Asaf Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. Adını gizleyeceğim Sen de bilme, Lavinia.

Anadolu

Anadolu

Anadolu | Ahmed Arif Beşikler vermişim Nuh’a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ? Utanırım, Utanırım fukaralıktan, Ele, güne karşı çıplak… Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ? Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla…

Akşam Erken İner Mahpushaneye

Akşam Erken İner Mahpushaneye

Akşam Erken İner Mahpushaneye | Ahmed Arif Akşam erken iner mahpushaneye. Ejderha olsan kar etmez. Ne kavgada ustalığın, Ne de çatal yürek civan oluşun. Kar etmez, inceden içine dolan, Alıp götüren hasrete. Akşam erken iner mahpushaneye. İner, yedi kol demiri, Yedi kapıya. Birden, ağlamaklı olur bahçe. Karşıda, duvar dibinde, Üç dal gece sefası, Üç kök…

Unutamadığım

Unutamadığım

Unutamadığım | Ahmed Arif Açardın, Yalnızlığımda Mavi ve yeşil, Açardın. Tavşan kanı, kınalı – berrak. Yenerdim acıları, kahpelikleri… Gitmek, Gözlerinde gitmek sürgüne. Yatmak, Gözlerinde yatmak zindanı Gözlerin hani? “To be or not to be” değil. “Cogito ergo sum” hiç değil… Asıl iş, anlamak kaçınılmaz’ı, Durdurulmaz çığı Sonsuz akımı. İçmek, Gözlerinde içmek ay ışığını. Varmak, Gözlerinde…

İçerde

İçerde

İçerde | Ahmed Arif Haberin var mı taş duvar? Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim, Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahzun resim, Haberin var mi? Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş, Karanfil kokuyor cıgaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…

Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden

Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden

Hani Kurşun Sıksan Geçmez Geceden | Ahmed Arif Yiğit harmanları, yığınaklar,Kurulmuş çetin dağlarında vatanların.Dize getirilmiş haydutlar,Hayınlar, amana gelmiş,Yetim hakkı sorulmuş,Hesap görülmüş.Demdir bu… Demdir,Derya dibinde yangınlar,Kan kesmiş ovalar üstünde Mayıs…Uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,Çelik kadavrası koruganların.Ölünmüş, canım, ölünmüşMurad alınmış…Gelgelelim,Beter, bize kısmetmiş.Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,Susmak ve beklemek, müşişGenciz, namlu gibi,e çatal yürek,Barışa, bayrama hasretUykulara, derin, kaygısız,…

Ay Karanlık

Ay Karanlık

Ay Karanlık | Ahmed Arif Maviye Maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgarda asi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık… İtten aç, Yılandan çıplak, Vurgun ve bela Gelip durmuşsam kapına Var mı ki doymazlığım? İlle de ille Sevmelerim, Sevmelerim gibisi? Oturmuş yazıcılar Fermanım yazar N’olur gel, Ay…