Park
Park | Cemal Süreya Öyle sevdim ki seni Öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar Tattırdığın acılar
Park | Cemal Süreya Öyle sevdim ki seni Öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar Tattırdığın acılar
Mutsuzluk Gülümseyerek | Cemal Süreya Mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir; Banliyo treninde rastladığımız Sınav saatini kaçırmış liseli kız, Hep kazanırsın ey çözümsüzlük! Ey otobüssever ey Troya yolcusu! Anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk O İB (ipekböceği) sesli kadını; Birinin Grönland’ı olmaya hazırlanıyordu. İki çay söylemiştik orda, biri açık, Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Bir Çiçek | Cemal Süreya Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, Bir yanlışı düzeltircesine açmış; Gelmiş ta ağzımın kenarında Konuşur durur. Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda, Güverteleri uçtan uca orman; Aldım çiçeğimi şurama bastım, Bastım ki yalnızlığımmış. Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
İki Kalp | Cemal Süreya İki kalp arasında en kısa yol: Birbirine uzanmış ve zaman zaman Ancak parmak uçlarıyla değebilen İki kol. Merdivenlerin oraya koşuyorum, Beklemek gövde gösterisi zamanın; Çok erken gelmişim seni bulamıyorum, Bir şeyin provası yapılıyor sanki. Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
Fotoğraf | Cemal Süreya Durakta üç kişi Adam kadın ve çocuk Adamın elleri ceplerinde Kadın çocuğun elini tutmuş Adam hüzünlü Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü Kadın güzel Güzel anılar gibi güzel Çocuk Güzel anılar gibi hüzünlü Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Yapraktı | Can Yücel Başka türlü bir şey benim istediğim: Ne ağaca benzer, ne de buluta. Burası gibi değil gideceğim memleket Denizi ayrı deniz, Havası ayrı hava.. Bir başka yolculuk dalından düşmek yere Yaşadığından uzun Bir tatlı yolculuk dalından inmek yere Ağacın yüksekliğince Dalın yüksekliğince rüzgarda ve bir yeni ömür Vardığın çimen yeşilliğince Nerde gördüklerim?…
Metamosmoris | Can Yücel İlkin ELİFBA’ydı Sonra ALFABE oldu Derken ABeCe Şimdi de A.B.D.
Go Home Hacı Go Home | Can Yücel Hişt hacı yaylan bakalım Closed dedik be adam Pazdos c’est fini Başını bekley’cek değiliz a sabaha kadar Uyan bre taş arabası Gözünü seveyim çileden çıkarma beni Go home hacı go home Aman beyim allah razı olsun senden Bişeyler söyle şu dürzüye Kanımı kuruttu iki saattir Ne Asansöre…
Güzel’e | Can Yücel Dün gece senin küçücük elinle yalnız yattık Yalnız senin küçücük elinle yalnızlık Kandilli ilkokulu kadar kalabalık Zilleri çaldığında düşlerinin Sınıfların kapıları ardına kadar açık Gökyüzünün, denizin, toprağın, hayalle, emeğin Haklı sınıfları Belki de baskın korkusuyla vefasız, akıntıya atılan Kitaplar varya onlardan Öğrenmiş Marx’ı, gümüş balıkları Ve belki de onun için o…
Yeşil Şiir | Can Yücel Baktıkça çoğalır yıldızlar gecede Parmaklarınla sayılmaz; Kimi duyulur, kimi duyulmaz, Dinledikçe çoğalır gecede, Sesler gelir, Ya hızlıdan, ya yavaştan. Her şey kendi dilince konuşur; Karanlık örtse de üstünü Gecede devam eder renk renk Ağacın dalında, rüzgarda; Her şey kendi rengince konuşur. Gözlerini kapatır beklerdi; Yaprağa benzer ellerini, avuçlarını uzatır, Beklerdi…